NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
3 - (1445) حدثنا
يحيى بن يحيى.
قال: قرأت على
مالك عن ابن شهاب،
عن عروة بن
الزبير، عن
عائشة ؛ أنها
أخبرته؛ ؛ أن
أفلح، أخا أبي
القعيس، جاء
يستأذن عليها.
وهو عمها من
الرضاعة. بعد
أن أنزل الحجاب.
قالت: فأبيت
أن آذن له.
فلما جاء رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
أخبرته بالذي
صنعت. فأمرني
أن آذن له علي.
{3}
Bize Yahya b. Yahya
rivayet etti. (Dediki): Mâlik'e, İbni Şihab'dan dinlediğim, onun da Urvetü'bnü
Zübeyr'den, naklen rivayet ettiği, ona da Âişe'nin haber verdiği şu hadîsi
okudum:
Tesettür âyetleri
indirildikten sonra Ebu'l-Kuays'in kardeşi Eflâh gelerek Âişe'nin yanına girmek
için izin istemiş, Eflâh, Âişe'nin süt amcası imiş. Âişe (Radiyallahu anha)
demişki:
«Ben ona izin vermeğe
razı olmadım. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gelince bu yaptığımı
kendisine haber verdim de; onun yanıma girmesine izin vermemi emir buyurdu.»
4 - (1445) وحدثناه
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا سفيان
بن عيينة عن
الزهري، عن
عروة، عن
عائشة ؛ قالت:
أتاني عمي من
الرضاعة،
أفلح بن أبي
قعيس. فذكر بمعنى
حديث مالك.
وزاد: قلت:
إنما أرضعتني
المرأة ولم
يرضعني الرجل.
قال "تربت
يداك، أو
يمينك".
[ش
(تربت يداك أو
يمينك) شك
الراوي. هل
قال: تربت يداك،
أو قال: تربت
يمينك.
والجملة
بمعنى صار في
يدك التراب
ولا
أصبت خيرا.
وهذه من الكلمات
الجارية على
ألسنتهم لا
يراد بها حقائقها].
{4}
Bize bu hadîsi Ebu Bekr
b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Zührî'den, o da
Urve'den, o da Âişe'den naklen rivayet eyledi. Âişe (Radîyallahu anfıa) şöyle
demiş:
«Bana süt amcam Eflâh b.
Ebî Kuays geldi...» Râvi hadîsi, Mâlik hadîsi mânâsında rivayette bulunmuş;
şunu da ziyâde eylemiştir :
«Beni emzirdi ise kadın
emzirdi; erkek emzirmedi ya! dedim.
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) :
— Ellerin topraklansın!
yahud: Sağ elin topraklansın! buyurdu.
5 - (1445) وحدثني
حرملة بن يحيى.
حدثنا ابن
وهب. أخبرني
يونس عن ابن
شهاب، عن عروة
؛ أن عائشة
أخبرته ؛ أنه
جاء أفلح أخو
أبي القعيس
يستأذن عليها.
بعد ما نزل
الحجاب. وكان
أبو القعيس
أبا عائشة من
الرضاعة. قالت
عائشة: فقلت:
والله ! لا آذن
لأفلح، حتى
أستأذن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم.
فإن أبا
القعيس ليس هو
أرضعني. ولكن
أرضعتني امرأته.
قالت عائشة فلما
دخل رسول الله
صلى الله عليه
وسلم قلت: يا
رسول الله ! إن
أفلح أخا أبي
القعيس جاءني
يستأذن علي.
فكرهت أن آذن
له حتى
أستأذنك.
قالت: فقال
النبي صلى
الله عليه وسلم
"ائذني له".
قال عروة:
فبذلك كانت عائشة
تقول: حرموا
من الرضاعة ما
تحرمون من النسب.
{5}
Bana Harmeletü'bnu Yahya
rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Vehb rivayet etti. (Dediki): Bana Yunus, ibni
Şihâb'dan, o da Urve'den naklen haber verdi. Ona da Âişe haber vermişki,
tesettür âyetleri indikten sonra Ebul-Kuays'in kardeşi Eflâh gelerek onun
yanına girmek için izin istemiş. Ebu'l-Kuays, Hz. Âişe'nin süt babası imiş.
Âişe demiş ki :
— Ben: Vallahi
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sormadıkça Eflâh'a izin veremem! Zîra
beni emziren Ebu'l-Kuays değil, karısıdır; dedim. Resulullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) içeri girince ona:
Yâ Resulâllah!
Ebu'I-Kuays'in kardeşi Eflâh gelerek yanıma girmek için izin istedi. Ben de
senden izin almadıkça ona izin vermeyi doğru bulmadım; dedim. Bunun üzerme:
— Sen ona izin ver!
Buyurdular.»
Urve demişki: «Bundan
dolayıdır ki, Âişe: Neseben haram gördüğünüz şeyleri süt cihetinden de haram
sayın! derdi.»
6 - (1445) وحدثناه
عبد بن حميد.
أخبرنا
عبدالرزاق.
أخبرنا معمر
عن الزهري،
بهذا الإسناد.
جاء أفلح أخو
أبي القعيس
يستأذن عليها.
بنحو حديثهم.
وفيه "فإنه
عمك تربت
يمينك".
وكان أبو
القعيس زوج
المرأة التي
أرضعت عائشة.
{6}
Bize bu hadîsi Abd b.
Humeyd de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdürrezzak haber verdi. (Dediki): Bize
Ma'mer Zührî'den bu isnâdla rivayette bulundu. Ve yukarıkilerin hadîslerinde
olduğu gibi: «Ebu'I-Kuays'in kardeşi Eflâh gelerek yanıma girmek için izin
istedi...» dedi.
Bu hadîsde: «Sağ elin
topraklansın! O senin amcandır.» cümlesi de vardır.
Ebu'I-Kuays, Âişe'yî
emziren kadının kocası idi.
7 - (1445) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة وأبو
كريب. قالا: حدثنا
ابن نمير عن
هشام، عن
أبيه، عن
عائشة. قالت:
جاء عمي من
الرضاعة
يستأذن علي.
فأبيت أن آذن
له حتى أستأمر
رسول الله صلى
الله عليه وسلم.
فلما جاء رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
قلت: إن عمي من
الرضاعة
استأذن علي
فأبيت أن آذن
له. فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
فليلج
عليك عمك" قلت:
إنما أرضعتني
المرأة ولم
يرضعني الرجل.
قال "إنه عمك.
فليلج عليك".
[ش
(فليلج عليك
عمك) أي
فليدخل عليك].
{7}
Bize Ebu Bekr b. Ebî
Şeybe ile Ebu Kureyb rivayet ettiler. (Dedilerki) : Bize îbni Numeyr,
Hişâm'dan, o da babasından, o da Âişe'den naklen rivayet eyledi. Âişe şöyle
demiş;
Süt amcam gelerek yanıma
girmek için izin istedi. Ben de Resulullalı (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den
emir almadıkça ona izin vermeğe razı olmadım. ResululIah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) gelince :
«Süt amcam yanıma girmek
için izin istedi; ama ben kendisine izin vermekten çekindim; dedim. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem}: «Amcan senin yanına
girsin!» buyurdu.
— Beni emzirdi ise kadın
emzirdi; erkek emzirmedi ya! dedim. «O senîn amcandır; varsın senin yanına
girsin!» buyurdular.
(1445) وحدثني
أبو الربيع
الزهراني.
حدثنا حماد
(يعني ابن زيد).
حدثنا هشام،
بهذا الإسناد
؛ أن أخا أبي
القعيس
استأذن عليها.
فذكر نحوه.
{…}
Bana
Ebu'r-Rabi'ez-Zehrânî rivayet etti, (Dediki): Bize Hammâd yâni İbnİ Zeyd
rivayet etti. (Dediki): Bize Hişârn bu isnâdla rivayette bulundu ki,
Ebu'l-Kuays'ın kardeşi Âişe'nin yanına girmek için izin istemiş. Râvi yukarıki
hadîs gibi rivayet etmiştir.
(1445) وحدثنا
يحيى بن يحيى.
أخبرنا أبو
معاوية عن هشام،
بهذا
الإسناد،
نحوه. غير أنه
قال: استأذن عليها
أبو القعيس.
{…}
Bize Yahya b. Yahya
rivayet etti. (Dediki): Bize Ebu Muâviye, Hişam'dan bu isnâdla bu hadîsin
benzerini rivayet eyledi. Şu kadar var ki, o «Ebu'l-Kuays, Âişe'nin yanına
girmek için izin istedi.» demiştir.
8 - (1445) وحدثني
الحسن بن علي
الحلواني
ومحمد بن
رافع. قالا: أخبرنا
عبدالرزاق.
أخبرنا ابن
جريج عن عطاء.
أخبرني عروة
ابن الزبير ؛
أن عائشة
أخبرته. قالت: استأذن
علي عمي من
الرضاعة، أبو
الجعد. فرددته
(قال لي هشام:
إنما هو أبو
القعيس) فلما
جاء النبي صلى
الله عليه
وسلم أخبرته
بذلك. قال:
"فهلا
أذنت له ؟
تربت يمينك أو
يدك".
{8}
Bana Hasan b. Aliy
el-Hulvânî ile Muhammed b. Râfi' rivayet ettiler. (Dedilerki) : Bize
Abdürrezzak haber verdi. (Dediki): Bize İbni Cüreyc, Atâ'dan naklen haber
verdi, (Demişki): Bana Urvetü'bnu Zübeyr haber verdi. Ona da Âİşe haber vermiş.
(Demişki):
Süt amcam Ebu'l-Ca'd
yanıma girmek için izin istedi. Ben kendisini kabul etmedim. Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) gelince bunu ona haber verdim.
«Ona izin verseydin ya!
Sağ eli topraklanan! yahut: Elin topraklanası!» buyurdular.
Râvi der ki: «Hişam
bana: Bu zât olsa olsa Ebu'î-Kuays'dir; dedi.»
9 - (1445) حدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
ليث. ح وحدثنا
محمد بن رمح.
أخبرنا الليث
عن يزيد بن
أبي حبيب، عن
عراك، عن
عروة، عن
عائشة ؛ أنها
أخبرته ؛ أن عمها
من الرضاعة
يسمى أفلح.
استأذن عليها
فحجبته.
فأخبرت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم. فقال
لها "لا
تحتجبي منه.
فإنه يحرم من
الرضاعة ما
يحرم من النسب".
{9}
Bize Kuteybetü'bnu Saîd
rivayet etti. (Dediki): Bize Leys rivayet etti. H.
Bize Muhammed b. Rumh
dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Leys, Yezîd b. Ebî Habîb'den, o da îrâk'dan,
o da Âişe'den naklen haber verdiki,
Âişe'nin Eflâh ismi
verilen süt amcası onun yanına girmek için izin istemiş de Âişe kendisine izin
vermemiş; müteakiben (bunu) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e haber
vermiş. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendisine :
«Ondan korunma! Çünkü
neseben haram olan, süt cihetîyle de haramdır.»
buyurmuşlar.
10 - (1445) وحدثنا
عبيدالله بن
معاذ العنبري.
حدثنا أبي. حدثنا
شعبة عن الحكم
عن عراك بن
مالك، عن عروة،
عن عائشة قالت:
استأذن علي
أفلح بن قعيس.
فأبيت أن آذن
له. فأرسل: إني
عمك. أرضعتك
امرأة أخي.
فأبيت أن آذن
له. فجاء رسول
الله صلى الله
عليه وسلم.
فذكرت ذلك له.
فقال "ليدخل
عليك، فإنه
عمك".
{10}
Bize Ubeydullah b. Muâz
el-Anbarî rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize
Şu'be, Hakem'den, o da Irak b. Mâlik'den, o da Urve'den, o da Âişe'den naklen
rivayet eyledi. Âişe şöyle demiş:
Eflâh b. Kuays benim
yanıma girmek için izin istedi. Ben ona izin vermekten çekindim. Müteakiben :
— Ben senin amcanım;
seni kardeşimin karısı emzirdi, diye haber gönderdi. Ben yine kendisine izin
vermekten çekindim. Derken Resulullah (SallaIlahu Aleyhi ve Sellem) geldi. Bunu
ona anlattım da:
«O senin yanına girsin!
Zîra amcandır.» buyurdular.
İzah:
Bu hadîsi Buhâri
«Tefsir», «Nikâh», «Edeb» ve «Şehâdât» bahislerinde, Ebu Dâvud «Nikâh»da;
Tirmizî «Radâ»da; Nesâî ile İbni Mâce de «Nikâh» bahsinde muhtelif râvilerden
tahric etmişlerdir.
Eflâh (Radiyallahu
anh)'ın ismi ulemâ arasında ihtilaflıdır. Bazıları İbni Ebi'l Kuays olduğunu
söylemiş; bir takımları Ebu'I-Kuays olduğunu iddia etmişlerdir. Ebu'l-Kuays'ın
kardeşi olduğu da söylenmiştir. İbni Abdiîberr'e göre bu babda esah olan kavi
İmam Mâlik'in sözüdür ki, o da Ebu'l-Kuays'in kardeşi olmasıdır. Bu zâtın
Eş'arîler'den olduğu söylenir.
Ebu'l-Kuays'in ismi de
ihtilaflıdır. Bâzılarına Ca'd 'dır. Eflâh 'ın Ebu'l-Cuayd künyesini taşıdığını
söyleyenler olduğu gibi «Ebu'l-Kuays'in adı Vâil b. Eflâh 'dır.» diyenler de
vardır.
Nevevi diyor ki: «Ulema
Hz. Aişe’nin mezkur amcası hakkında ihtilâf etmişlerdir. Ebu'l-Hasen el.Kaabîsi
Âişe (Radiyallahu anha) nın iki tane süt amcası bulunduğunu, birisi babası Ebu
Bekr'in süt kardeşi Ebu'l-Kuays olduğunu, bu zatın Âişe'nin süt babası idiğini,
kardeşi Eflâh ise süt amcası olduğunu söylemiştir. Bâzıları yalnız bir süt
amcası olduğunu söylemişlerse de bu iddia yanlıştır. Zîra birinci hadîsde zikri
geçen amcası ölmüş; ikinci hadîsteki ise sağdır. Doğrusu Kaadi'nin sözüdür.
Kaadi her iki kavli zikrettikten sonra : Kaabisi'nin sözü daha şayan-ı
kabuldür, çünkü amcas. bir olsa hükmünü ilk defada anlar; bir daha ondan
örtünmezdi, diyor.»
Hz. Âişe'nin birinci
hadîsinden murâd: Bundan önce geçen 1444 nolu hadîsidir. Burada şöyle bir suâl
hatıra gelebilir :
Hz. Âişe'nin iki tane
süt amcası olunca niçin evvelâ ölenin hükmünü sormuş; sağ olsa onun yanına
çıkabileceği kendisine bildirildiği halde sonradan yine ikinci amcasının yanına
çıkmamıştır? Her ikisi için bir suâl yetmez mi idi?
Cevâp: İhtimâl
amcalarının biri bir cihetten, meselâ baba bir, diğeri anne baba bir amcası
olduğundan hükmün yakın olan amcasına mahsus olduğunu zannetmiş de ötekinin
hükmünü ayrıca sormuştur. Kurtubî: «Olabilir, ilk vak'ayı unutmuş da ikinci
defa tekrar sormuş yâhud hükmün değiştiğini tahmin etmiştir.» diyor.
«Ellerin yahud sağ elin
topraklansın» cümlesinde râvinin şekk ettiği görülüyor.